Güncel

Yakılarak katledilen üç Suriyeli işçinin ailesi adalet istiyor: “Saldırgan en ağır cezayı alsın”

İzmir’de uykudayken kaldıkları odaya benzin dökülüp, yakılarak katledilen üç Suriyeli işçinin ailesi adalet istiyor: “Saldırgan en ağır cezayı alsın”

İzmir’de uykudayken kaldıkları odaya benzin dökülüp, yakılarak katledildiği belirtilen üç Suriyeli işçinin ailesi adalet istiyor: “Saldırgan en ağır cezayı alsın”

İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde, üç Suriyeli sığınmacı işçi 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ve 17 yaşındaki Muhammed el-Bish’in kaldıkları odaya benzin dökülüp, gece uykudayken katledilmesine karşı tepkiler gelmeye devam ediyor.

37 gün önce sabah saat 04.00 sıralarında gerçekleşen olay, failin başka bir suçtan yakalandığında, Suriyeli üç işçiyi öldürdüğünü de itiraf etmesiyle ortaya çıktı. Saldırgan, ifadesinde “İzmir İtfaiyesi’nin elektrik sobasından çıktığını rapor ettiği” yangını kendisinin çıkarttığını söyledi ve “Görev geldi, Suriyelileri temizledim” dedi. ‘Kısıtlama’ kararı getirilen dosyayı incelediklerini aktaran İnsan Hakları Derneği (İHD) yetkilileri de olayın ‘tasarlanarak ırkçı saikle’ işlendiği tespitinde bulunmuştu.

16 Kasım’daki ırkçı saldırıda yaşamını yitiren sığınmacıların aileleri, ‘adalet’ talep ediyor.

MA’nın haberine göre hayatını kaybeden Muhammed el-Bish’in ağabeyi Ahmed el-Bish, “olayın ırkçı duygularla işlenmesinin ürkütücü olduğunu” söyledi. Ahmed El-Bish, “Toplumun içinde ırkçılar var. Biz mülteciler olarak kimseyi dışlamıyoruz” dedi ve ekledi: “Maalesef toplum içerisinde bize karşı olan nefret söylemleri bizi çok üzüyor.

Kendisinin de çalışma yaşamında sürekli ayrımcı davranışlara maruz kaldığını aktaran Ahmed el-Bish, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada ne kadar maaş verirlerse ona razı oluyoruz. Düşük maaş almamız bizim suçumuz değil. Ama Türk işçilerin bakışına göre biz sanki onların işlerini elinden alıyormuşuz gibi görünüyor.”

Siyasetçilere de seslenen Ahmed el-Bish, adaletin yerini bulmasını, katilin en ağır cezayı almasını istediklerini vurguladı.

Yaşamını yitiren Ahmed al-Ali’nin ağabeyi Hüseyin al-Ali de, ayrımcılık, kin ve nefret duygularının toplum içerisine yerleştiğini kaydetti: “Bu insanlar son dönemde aşırı bir ırkçılığa yöneldiler.Niye bizi dışladıklarını, sevmediklerini bilmiyoruz. Bizim bu yaşadığımız hayat değil.”

İşyerinde bazı Türkiyeli işçilerle birlikte ırkçılığa karşı mücadele ettiklerini kaydeden Hüseyin al-Ali, kardeşi için ‘adalet’ istedi. “Yapılan vahşilik, vicdansızlıktır” diyen Mamoun al-Nabhan’ın ağabeyi Ahmed al-Nabhan da “Bu kadar vahşilik olmaz. Adaletin uygulanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Meclis gündemine taşındı

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu yaşananlarla ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Kundaklamanın hemen ardından hayatını kaybeden gençlerin ailelerinin karakola çağrıldıklarını ve soruşturmanın gizliliği için susmaları konusunda uyarıldıklarını belirten Kerestecioğlu şu sorulara yanıt aradı:

• Olay yerinde ilk incelemeyi yapan ekip yangının elektrikli sobadan çıktığına nasıl karar vermiştir?
• Saldırgan, yangından 10 gün sonra üstelik başka bir suça karışarak yakalandığı halde olay neden basından gizlenmiştir?
• Saldırganın JİTEM’le bağlantısı olduğu iddiaları doğru mudur?
• Son dönemde yükselen göçmen ve mültecilere yönelik nefret söylemini ve ırkçı saldırıları önlemek için bir çalışmanız var mıdır?

Ne olmuştu?

İzmir’de geçen ay üç mülteci gencin üzerlerine benzin dökülerek yakıldığı ortaya çıkmıştı. İHD İzmir Şubesi, “Yaşamını yitiren mültecilerin ailelerinin karakola çağrıldığı ve susmaları için uyarıldıkları bilgisi var” açıklaması yapmıştı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, üç Suriyeli işçinin fotoğraflarını ve kimlik bilgilerini sosyal medyada paylaşmıştı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu