Emek

“OHAL değil demokrasi istiyoruz”

H.Merkezi: DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, “OHAL değil demokrasi istiyoruz” başlığıyla bir kampanya başlatacaklarını duyurdu.   

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Olağanüstü Hal’in (OHAL) kaldırılmasına ilişkin Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ortak basın toplantısı düzenledi.

 

“Demokrasi güçleri ile birlikte mücadele edeceğiz”

Ortak açıklamayı okuyan Kani Beko, “Türkiye’deki basın özgürlüğünü buraya konulan mikrofon sayısından anlayabiliriz. Maalesef bu noktaya geldik” dedi. KESK, DİSK, TMMOB ile TTB’nin OHAL’e karşı ortak mücadele vurgusu yapan Beko, “Bundan sonra dörtlü olarak tüm demokrasi güçleri ile birlikte OHAL’in kaldırması için ortak gayret edeceğiz” dedi. Kani Beko, 15 Temmuz’dan bu yana Anayasa’nın fiilen ilga edildiğini yasama, yürütme ve yargının tamamen tek bir kişinin emrine verildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti artık hiçbir biçimde Anayasa’da iddia edildiği gibi ‘Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti’ değildir. Biçimsel demokrasi dahi rafa kaldırılmıştır. TBMM onayından geçirilmeyen KHK’ler, yargı süreçleri ile de denetlenememekte, tek bir kişinin akşam aklına gelen, sabah kanun olabilmektedir. Milli irade diyenler, TBMM’den yerel yönetimlere halkın iradesini gasp etmeye devam etmektedir.”

 

“OHAL Gericiliğin İnşası İçin Kullanılıyor”

Beko, OHAL’in gerici bir toplumsal yapı inşası için kullanıldığını, eğitim müfredatının bilimsel olmaktan çıkarıldığını, tamamen dinselleştirildiğini, sınav sistemleri değiştirilerek tüm okulların imam hatipleştirildiğini, kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüzün arttığını, ceza indirimleri ile kadına yönelik şiddetin teşvik edildiğini son olarak da müftülere nikâh kıyma yetkisi verilerek çocuk gelinlerin artması ve çok eşliliğin meşrulaştırıldığını, kadın ve çocukların yasalarla korunan haklarının da ortadan kaldırıldığını dile getirdi.

 

“Nuriye ve Semih’in tutuklanması gözdağı”

OHAL ile birlikte iş güvencesinin de ortadan kalktığını sözlerine ekleyen Beko, 130 bin üzerinde kamu emekçisinin işinden geleceğinden edildiğini ve bunun sonucu olarak yaklaşık 50 kamu emekçisinin intihar ettiği bilgisini paylaştı. Beko, direnen tüm kesimlerin etkisizleştirilmek istendiğini sözlerine ekleyerek, “İşe iade talebiyle açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın haklarının iadesi bir yana tutuklanmaları, Nuriye Gülmen’in tutukluluk halinin halen devam ettirilmesi, emeği için, işi için mücadeleyi düşünen herkese karşı bir gözdağı olarak gündeme gelmiştir” dedi.

 

“Demokrasi istiyoruz OHAL’de direneceğiz”

Demokrasi ve barış için ilk şartın OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin iptal edilmesi olduğunun altını çizen Beko,  DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak; geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan, hak-hukuk tanımayan bu adaletsiz düzene karşı, OHAL rejimine karşı, toplumun tüm kesimlerine ortak mücadeleye çağrısı yaptı.

Beko şöyle devam etti: “Siyasi partilerle, demokratik kitle örgütleriyle, gazetecilerle, akademisyenlerle, sanatçılarla, toplumun tüm renkleriyle Hayır’ı kazanan, adalet talebiyle yan yana yürüyen milyonlar olarak bir araya geldiğimizde neler yapabildiğimizin tanığıyız. Bu bilinçle, ‘OHAL değil demokrasi istiyoruz’ başlığıyla düzenleyeceğimiz kampanyamızı 81 ilde emek ve meslek örgütleri ve yerel demokrasi güçleriyle ortaklaştırarak yaygınlaştıracağız.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu